DİVAN EDEBİYATINDAN ÖNEMLİ KİŞİLER
...:::Thee.Bosfforuma HoşGeldiniz:::.... :: .·´¯(_.·´(_.·´¯(_Kültür - Sanat - Tarih - Biyografi - Şiir_)¯`·._)¯`·._)¯`·. :: Edebiyat
1 sayfadaki 1 sayfası
DİVAN EDEBİYATINDAN ÖNEMLİ KİŞİLER
KATİP ÇELEBİ
İyi bir eğitim görmüştür. Arapça - Farsçanın yanısıra Batı dillerinin kimilerini de öğrenmiştir. Tarih, coğrafya, askerlik, denizcilik, matematik tıp alanlarında eserleri vardır. Cihannüma adlı eserinde Japonya ve Irak arasında yer alan ülkelerin coğrafi ve tarihsel özellikleri üzerinde durmuştur. Fezleke’nin konusu , 17.yüzyılın tarihsel olaylarıdır. Keşf üzzunun bibliyografya çalışmasıdır. Katip Çelebi‘nin kimi eserleri sade, kimileri ise orta düzyazı Özellikleri taşır.
NAİMA
Osmanlı Devletinin en önemli tarih yazarlarından biridir Naima. Kendi adıyla anılan ” Naima Tarihi” adlı eseriyle tanınır. Altı ciltlik bu eserde yazar 1591-1651 arasındaki olayları, oluş sırasına göre anlatmıştır. Dili çağdaşlarına göre daha sade olan sanatçının eserinde zaman zaman süslü anlatıma da rastlanır. Osmanlının en karışık dönemlerini tarafsız ve gerçekçi bir anlatımla yazmıştır.
SÜLEYMAN ÇELEBİ
Bursa’da Orhan Bey zamanında doğmuştur. Çocukluğunda iyi bir öğrenim görerek bilgili tavırlarıyla Padişah Yıldırım Beyazid’in beğenisini kazanmış ve yapımı 1399’da biten Ulu Cami’ye imam olarak görevlendirilmiştir. Rivayetlere göre Hazreti Muhammed’in diğer peygamberlerden çok farkı olmadığını dile getiren bir İranlı vaize üzülerek 6 yüzyıldır büyük bir içtenlikle okunan Mevlidi yazmıştır. Doğum tarihinin 1351, ölüm tarihinin ise 1422 olduğu tahmin ediliyor. Bursa’da Çekirge yolu üzerindeki mezarlığa gömülmüştür. Süleyman Çelebi (15.yüzyıl ), Hazret-i Muhammet’in diğer peygamberlerden üstün olduğunu kanıtlamak amacıyla asıl adı “Vesilet’ün Nejat” (Kurtuluş Yolu ) olan “Mevlit‘i yazmıştır.
AHMEDİ
(13. 14.yüzyıl), din dışı konuları işlemiştir. Divanı ile İskendername ve Cemşid ü Hurşit adlı iki mesnevisi vardır. Kendi dönemindeki şairleri büyük oranda etkilemiştir. Şiirleri dini konular veya temalar içermez. Ahmedi, Fars şiir biçimini Türkçe’ye uyarlamaya çalışmıştır, ancak Farsça mecazlar Türkçe’ye tam olarak uydurulamadığı için şiirlerinde düzenli ve güçlü mısra yapıları yoktur. Çoğunlukla yüksek zümreye (padişahlara) hitap eden eserleri vardır.
ŞEYH GALİP
( 18.YÜZYIL )
Mevlevi çevrelerinde yetişerek iyi bir eğitim gören sanatçı, İstanbul’da yaşamıştır. Divan edebiyatının son ünlü şairidir. Şiirlerinde yeni imajlar yaratarak, giderek daralan Divan şiirinin ufkunu daha da genişletmiştir. Kalıplara boğulan Divan şiirine az da olsa yeni bir söyleyiş kazandırmıştır. Tüm şiirleri tasavvufi bir anlam taşır. Şeyh Galip‘in şiirlerini anlamak için tasavvuf terimlerini bilmek gerekir. Anlamları genellikle semboller, benzetmeler, çağrışımlar üzerine kurmuş, güzel söyletişten çok öz güzelliğine önem vermiştir. En ünlü eseri Hüsn ü Aşk allegorik bir öyküdür. Bu eserde tasavvufta Tanrı’ya giden yolun zorluklarını anlatmıştır. Heceyle yazılmış bir türküsü de olan sanatçı, şiirlerini Divanı’nında toplamıştır.
NEDİM
NEDİM ( 18. YÜZYIL)
Gazelleri, kasideleri ve şarkılarıyla tanınan Nedim. İstanbul’da yaşamış, medrese eğitimi görmüş. Arap ve Fars dili ve edebiyatını öğrenmiş, yıllarca müderreslik yapmıştır. Patrona Halil ayaklanması sırasında sarayın damından düşerek ölmüştür. Lale devri sanatçısı olan Nedim, şiirlerinde bu dönemin zevk ve eğlence yaşamını. İstanbul’un güzelliklerini anlatmıştır, Şiirlerinde din dışı konuları işlemiş, mesnevi türüne de ilgisiz kalmıştır. Halk şiirindeki türkü ve güzellemeleri andıran şarkı türünü Divan edebiyatına o kazandırmıştır. Hece ölçüsüyle yazılmış bir türküsü de bulunmaktadır.
Nedim dili sadeieştirmiş. yerlileştırılmış; halk deyimlerini kullanmıştır. Anlatıma senli benli bir hava vermiştir. Gazelde daha da başarılı olan Nedim, şiirlerine günlük yaşamını sokmuştur. Divan’ı vardır.
NABİ ( 17.YÜZYIL)
Urfa’da doğan Nabi, iyi bir medrese eğitimi görmüş. 4. Murat zamanında İstanbul’a gelmiş, çeşitli devlet hizmetlerinde bulunmuştur. Didaktik tarzda yazdığı şiirleriyle tanınır. Döneminin toplumsal çöküntülerini, siyasal karışıklıklarını, ekonomik bozukluklarını şiirine taşımıştır. Nabi, şiirlerinde ahlakçı, eğitici, yol gösterici kimliği sezilir. Şiirlerinde düşünceyi söz sanatlarıyla süslemiş. Dir felsefe olarak belirgin bir biçimde ortaya koymaya çalışmıştır. Ona göre şiir açık. anlamlı ve aydınlatıcı olmalıdır.
Onda dinsel ve tasavvufi yan ağır basar. Divanının yanında Hayrıyye ve Hayrabat adlı iki mesnevisi ile Tuhfetü’l Haremeyn ( Kutsal Şehirlerinden Hediyeler) adlı gezi yazısı vardır.
İyi bir eğitim görmüştür. Arapça - Farsçanın yanısıra Batı dillerinin kimilerini de öğrenmiştir. Tarih, coğrafya, askerlik, denizcilik, matematik tıp alanlarında eserleri vardır. Cihannüma adlı eserinde Japonya ve Irak arasında yer alan ülkelerin coğrafi ve tarihsel özellikleri üzerinde durmuştur. Fezleke’nin konusu , 17.yüzyılın tarihsel olaylarıdır. Keşf üzzunun bibliyografya çalışmasıdır. Katip Çelebi‘nin kimi eserleri sade, kimileri ise orta düzyazı Özellikleri taşır.
NAİMA
Osmanlı Devletinin en önemli tarih yazarlarından biridir Naima. Kendi adıyla anılan ” Naima Tarihi” adlı eseriyle tanınır. Altı ciltlik bu eserde yazar 1591-1651 arasındaki olayları, oluş sırasına göre anlatmıştır. Dili çağdaşlarına göre daha sade olan sanatçının eserinde zaman zaman süslü anlatıma da rastlanır. Osmanlının en karışık dönemlerini tarafsız ve gerçekçi bir anlatımla yazmıştır.
SÜLEYMAN ÇELEBİ
Bursa’da Orhan Bey zamanında doğmuştur. Çocukluğunda iyi bir öğrenim görerek bilgili tavırlarıyla Padişah Yıldırım Beyazid’in beğenisini kazanmış ve yapımı 1399’da biten Ulu Cami’ye imam olarak görevlendirilmiştir. Rivayetlere göre Hazreti Muhammed’in diğer peygamberlerden çok farkı olmadığını dile getiren bir İranlı vaize üzülerek 6 yüzyıldır büyük bir içtenlikle okunan Mevlidi yazmıştır. Doğum tarihinin 1351, ölüm tarihinin ise 1422 olduğu tahmin ediliyor. Bursa’da Çekirge yolu üzerindeki mezarlığa gömülmüştür. Süleyman Çelebi (15.yüzyıl ), Hazret-i Muhammet’in diğer peygamberlerden üstün olduğunu kanıtlamak amacıyla asıl adı “Vesilet’ün Nejat” (Kurtuluş Yolu ) olan “Mevlit‘i yazmıştır.
AHMEDİ
(13. 14.yüzyıl), din dışı konuları işlemiştir. Divanı ile İskendername ve Cemşid ü Hurşit adlı iki mesnevisi vardır. Kendi dönemindeki şairleri büyük oranda etkilemiştir. Şiirleri dini konular veya temalar içermez. Ahmedi, Fars şiir biçimini Türkçe’ye uyarlamaya çalışmıştır, ancak Farsça mecazlar Türkçe’ye tam olarak uydurulamadığı için şiirlerinde düzenli ve güçlü mısra yapıları yoktur. Çoğunlukla yüksek zümreye (padişahlara) hitap eden eserleri vardır.
ŞEYH GALİP
( 18.YÜZYIL )
Mevlevi çevrelerinde yetişerek iyi bir eğitim gören sanatçı, İstanbul’da yaşamıştır. Divan edebiyatının son ünlü şairidir. Şiirlerinde yeni imajlar yaratarak, giderek daralan Divan şiirinin ufkunu daha da genişletmiştir. Kalıplara boğulan Divan şiirine az da olsa yeni bir söyleyiş kazandırmıştır. Tüm şiirleri tasavvufi bir anlam taşır. Şeyh Galip‘in şiirlerini anlamak için tasavvuf terimlerini bilmek gerekir. Anlamları genellikle semboller, benzetmeler, çağrışımlar üzerine kurmuş, güzel söyletişten çok öz güzelliğine önem vermiştir. En ünlü eseri Hüsn ü Aşk allegorik bir öyküdür. Bu eserde tasavvufta Tanrı’ya giden yolun zorluklarını anlatmıştır. Heceyle yazılmış bir türküsü de olan sanatçı, şiirlerini Divanı’nında toplamıştır.
NEDİM
NEDİM ( 18. YÜZYIL)
Gazelleri, kasideleri ve şarkılarıyla tanınan Nedim. İstanbul’da yaşamış, medrese eğitimi görmüş. Arap ve Fars dili ve edebiyatını öğrenmiş, yıllarca müderreslik yapmıştır. Patrona Halil ayaklanması sırasında sarayın damından düşerek ölmüştür. Lale devri sanatçısı olan Nedim, şiirlerinde bu dönemin zevk ve eğlence yaşamını. İstanbul’un güzelliklerini anlatmıştır, Şiirlerinde din dışı konuları işlemiş, mesnevi türüne de ilgisiz kalmıştır. Halk şiirindeki türkü ve güzellemeleri andıran şarkı türünü Divan edebiyatına o kazandırmıştır. Hece ölçüsüyle yazılmış bir türküsü de bulunmaktadır.
Nedim dili sadeieştirmiş. yerlileştırılmış; halk deyimlerini kullanmıştır. Anlatıma senli benli bir hava vermiştir. Gazelde daha da başarılı olan Nedim, şiirlerine günlük yaşamını sokmuştur. Divan’ı vardır.
NABİ ( 17.YÜZYIL)
Urfa’da doğan Nabi, iyi bir medrese eğitimi görmüş. 4. Murat zamanında İstanbul’a gelmiş, çeşitli devlet hizmetlerinde bulunmuştur. Didaktik tarzda yazdığı şiirleriyle tanınır. Döneminin toplumsal çöküntülerini, siyasal karışıklıklarını, ekonomik bozukluklarını şiirine taşımıştır. Nabi, şiirlerinde ahlakçı, eğitici, yol gösterici kimliği sezilir. Şiirlerinde düşünceyi söz sanatlarıyla süslemiş. Dir felsefe olarak belirgin bir biçimde ortaya koymaya çalışmıştır. Ona göre şiir açık. anlamlı ve aydınlatıcı olmalıdır.
Onda dinsel ve tasavvufi yan ağır basar. Divanının yanında Hayrıyye ve Hayrabat adlı iki mesnevisi ile Tuhfetü’l Haremeyn ( Kutsal Şehirlerinden Hediyeler) adlı gezi yazısı vardır.
FeRiDuN- Administrator
-
Mesaj Sayısı : 381
Yaş : 32
Hangi Takımlısızı :
Tecrübe Puanı : 0
Kayıt tarihi : 30/07/08
...:::Thee.Bosfforuma HoşGeldiniz:::.... :: .·´¯(_.·´(_.·´¯(_Kültür - Sanat - Tarih - Biyografi - Şiir_)¯`·._)¯`·._)¯`·. :: Edebiyat
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz